Havalanında indikten sonra Venedik'e doğru ilerlerken gördüklerim çok şaşırtıcıydı. Sanki az gelişmiş bir ülkedeydim. Doğrusunu söylemek gerekirse gerçekten etkileyici olan Venedik'te üç gün boyunca bu düşüncem pek değişmedi. Sanki çok etkileyici bir resim kötü bir çerçeve içine konmuş gibiydi. İnsana ah dedirten cinsten.. Bu doğa harikası yer, tarihten gelen çok estetik ev ve köprülerle bezenmiş olmasına rağmen eksik bişey vardı, benim Venedik'le tam anlamıyla buluşmamı engelleyen. Belki kanalların dışına çıktığımda şehirleşmeden nasibini almamış meydanlar, düzensizlik, aşırı kalabalık, kurtulmanın neredeyse imkansız olduğu her adım başındaki işportacılar ve aşırı pahalılık kanalların içinde yakaladığım büyünün bir anda bitmesine neden oluyordu. Biraz şaşkınlık biraz hayranlık belki biraz da hayal kırıklığı ile üç gün Venedik'te kaldım.
Burano ve Murano'dan da söz etmek isterim.
Murano'da cam işleme atölyeleri ve cam satış mağazaları olduğu için cam adası olarak adlandırılıyor. Benim için orası da çercevesiz bir resim gibiydi. Kanalın sağına ve soluna dizilmiş mağazalar herhalde hiçbirimiz için değişik olmayan ürünlerini çok ama çok pahalıya satıyorlardı. Düşündüğüm, Paşabahçe ürünlerinin oradakilerden çok zevkli ve çok daha ucuz olduğu idi.
Acaba yurt dışında insan biraz da milliyetçi mi kesiliyor!!! Ayrıca mağazaların bir çoğunda gördüğüm renkli tabaklar yıllar önce benim kuşağımın anne evlerinde baş köşeleri süslüyordu. Ben çocukken kendime söz vermiştim asla bu renkli cam aksesuarları evime sokmamaya. Murano camı diye adlandırılan takılar ise elbette tartışmasız çok güzel. En kötüsünü 10 Euroya alabileceğiniz bu cam takılar Foça pazarında bile beş milyon olunca hiçbir cazibesi kalmıyor. (Özür dilerim sevgili arkadaşım o kim olduğunu bilir.) A tabii ki bir kaç cam atölyesinde camı işlemelerini izledim. Bu da işin keyifli yanıydı. Ama her yerde olabilen cinstendi.
Burano'ya gelince orası dantel adası olarak adlandırılan gerçekten yaşayan italyan kültürünü hissedebildiğim renkli bir yer. Çok sempatik ve sıcak..
Neden dantel adası dendiğini anlamak zor! Birkaç özel olmayan dantelin dışında benim için kalıcı olan pek bişey göremedim. Ancak rengarenk çiçekli evlerin, kapıların önünde oturan yaşlı kadınların, kahvelerde toplanmış erkeklerin aklıma kaydedilmiş olan resmini hiç silmeyeceğim. Bana göre bu oraya ait gerçek italyan kültürünün bir parçasıydı..
Ağustos 2007 Foça